6 Ekim 2008 Pazartesi

KUSURSUZ HAMLE

Her insanın hayatta bir amacı vardır. Satrançla sadece laf olsun diye ya da havalı olmak için ilgilenmeyen gerçek satranç severlerin yani yaşamı bir filin, vezirin veya herhangi bir figürün gözünden görenlerin de mutlaka bir amacı vardır. Hatta bu bazen, sahip olduğu anlamdan fazla sanatsal bir değer de taşıyabilir. İnsan illa bu amacı itiraf etmek zorunda da değil. O kişinin oyunlarını incelerken; hamle seçimlerinde, oyun biçiminde ve bazen yenilgilerinde görürüz bu amacı ve bizlere adeta bağırır ben bunun için satranç oynuyorum diye. İşin en güzel tarafı da, hiçbir satranç oyuncusu bunun için birilerine hesap vermek zorunda değildir. Sizin yaşamınıza(!) kimin müdahale etmeye hakkı olabilir ki.

Benim de elbette bir amacım var. O da; bir gün bir turnuva oyunumda (OTB) kusursuz bir hamle yapmak. Bu öyle bir hamle olmalı ki, beynimde ve yüreğimde yarattığı heyecanı yıllar boyu hatırlamalıyım. Oyunun sonucunu zerre kadar önemsemiyorum fakat, işte tam da o hamleyi yapmalıyım, biliyorum. Küçücük bir hamle... Ama hamlelerin en kusursuzu! Bu öyle bir hamle ki; deneyimlerimden, yaşamdan, felsefeden, müzikten ve şiirden izler taşımalı. Bu hamleyi gerçekten istiyor ve ölesiye arzuluyorum. Hatta sadece o "kusursuz hamle" için şehir şehir, ülke ülke dolaşıp turnuvalara katılmak istiyorum. Belki bir gün o hamleyi bulup notasyon kağıdıma yazacağım ve parmak uçlarımla usulca yaşama taşıyacağım ve kesinlikle eminim ki saatime bastığım o anda bu dünyada benden daha mutlu kimse olmayacak!

Hiç yorum yok: