3 Haziran 2008 Salı

Ben Kimim?

9 Mayıs 1980 İstanbul doğumluyum. Satrançla ortaokul yıllarında tanıştım, fakat İstanbul'dan Aydın'a taşınıp lise 1. sınıfa başlamamla birlikte gerçek anlamda satranç dünyasına ayak basmış oldum. Çünkü daha önce ne bir satranç kitabım, ne de bir satranç takımım olmuştu. O zamana dek sadece satranç kolundaki arkadaşlarımla ve sadece haftanın bazı günleri okulda satranç oynama imkanım olabiliyordu. Orta okul yıllarımın bana tek faydası; aşıladığı satranç aşkı olmuştur sanırım. Lisede satın aldığım birkaç kitap ve orta boy mıknatıslı satranç takımım ve Yeniyüzyıl gazetesinden takip ettiğim satranç dünyası turnuvalara katılmam için beni cesaretlendirdi. Turnuva standardındaki ilk takımıma lise2. sınıfın başlarında sahip oldum. O yıllarda il bazında kazandığım başarılar elbette beni mutlu ediyordu ama yinede bana yol gösterecek, hatalarımı görüp düzeltecek bir hocanın olmayışı en büyük sıkıntımdı. Üniversiteyi kazandıktan sonra yaklaşık sekiz sene kadar satranca ara vermiş oldum. Sanırım bu en büyük hatamdı. Şimdi ise satrançtan bir kardeş, bir dost olarak bahsedebilirim ve ondan bir daha asla kopmak istemiyorum. Belki bu geri dönüşü; Türkiye'de değişen federasyon yapısıyla birlikte iyileşen satranç anlayışına bağlayabiliriz. Çünkü eskiden satrançla uğraşmak ve kendini geliştirmek gerçekten çok zordu. Bu bakımdan yeni nesil kesinlikle çok şanslı. Şimdi artık birşeylerin savaşını vermek daha kolay. İnsanların içindeki karşılıksız satranç sevgisi kendini daha rahat dışa vurabiliyor.
Neyseki okulumu bitirdim ve askerliğimi yaptım. Artık kendimi bu dünya içerisinde kaybetmem daha kolay olacak. Askerde bir ay süren Kara Kuvvetleri Komutanlığı Turnuvası maratonuna katılma fırsatım da oldu ve bu sırada tanıştığım insanlar gerçekten ufkumu açtı. Özellikle Narman Hocamın (izninizle size hocam demek istiyorum) hakkı ödenmez. Çünkü inanılmaz, karşılıksız satranç sevgisini ve engin bilgilerini size de ister istemez bulaştırıyor. Şu sıralarda yaklaşık 1700 seviyesinde satranç oynuyorum. İnternet aracılığıyla da tüm dünyayı takip ediyor, bilgisayarımda ki çeşitli engine'lere karşı maçlar yapıyorum. En çok tercih ettiğim engine'ler: Ktulu 8.0 , Toga II , Fruit 2-3-1. Satrancı insana yakışır bir biçimde oynadığıma inanıyorum ve yendiğim rakipler için en az onlar kadar üzülüyorum. Gençlere satranç öğretilirken satranç ahlakının da verilmesi gerektiğine inanıyorum. Satranç; diğer insanlara üstünlük taslamanın yolu değil, kendini ve dünyaya bakışını geliştirmenin ve hayata bağlanmanın yolu olması gerektiğine inanıyorum. Statü peşinde koşanlar bir gün elbet insanların gönlündeki sevgi duvarına çarpıp yok olacaklardır.
Turnuvalara sadece güzel oyunlar çıkartmak için katılıyorum. En güzel şey oyunun hakkını vererek oynamak. Bloğumda da genelde kendi oyunlarımdan pozisyonları tartışacak ve yayınlayacağım. Elbette sizin bana e posta yoluyla göndereceğiniz oyunlar olursa, burada yayınlayarak onları tartışmaya açmaktan mutluluk duyarım. Tüm satranç sever dostlarıma çalışmalarında ve hayatta başarılar dilerim.

Hiç yorum yok: